1) Halk şairlerinin şiirlerinin derlendiği esere "Cönk" denir.
2) Beş mesnevi yazan şaire "hamse" sahibi denir.
3) Divan nesri "münşeat" larda toplanırdı.
4) İlk tezkire Ali Şir Nevâî Mecalisü'n-Nefaisidir.
5) Tezkire, divan şairlerini anlatan eserlerdir.
6) Ali Şir Nevai'nin Leyla ile Mecnun adlı eseri vardır.
7) Fuzuli'nin Leyla ile Mecnun adlı bir eseri vardır.
Su Kasidesi Peygamberimizi öven bir "naat" tır.
9) Kutadgu Bilig, mesnevi tarzında yazılmış bir eserdir.
10) Bağdatlı Ruhi ve Ziya Paşa terkib-i bendleriyle ünlü-dürler.
11) Fuzuli'nin Şikayetnamesi bir süslü nesir örneğidir.
12) Kitab-ı Dede Korkut, destan geleneğinden halk öykücülü-ğüne geçiş döneminin ürünüdür.
13) Y. Emre, Allah ve insan sevgisini işleyen lirik bir şairdi.
14) Divan Edebiyatında yer yer sade söyleyişler de vardır.
15) Divan Edebiyatında da Halk Edebiyatında da şiirlerin konularına göre adları yoktur, şiirler genel isimler alırlar.
16) Şarkı ve tüyuğ Türk edebiyatı bünyesinde ortaya çıkmış iki nazım şeklidir.
17) Rübai, tüyuğ ve maninin kafiye dizilişi aynıdır. (aaba)
18) Rübai ve tüyuğ aruzla; mani, heceyle yazılır.
19) Ağıt, sagu, mersiye yas temalı şiirlerdir.
20) Divan Edebiyatının bütün güzelliği değil parça güzelliği vardır.
21) Mesneviler manzum hikayeler; kasideler, bir amaç için yazılan; gazeller ise söz ustalığına dayanan şiirlerdir.
22) Divan edebiyatında tasavvufla ilgili terimler çokça vardır.
23) Redif, mısra sonlarında görev ve anlamları aynı olan seslerin, eklerin veya sözcüklerin benzerliğidir.
24) Kadife, mısra sonlarında görev ve anlamları ayrı olan seslerin, eklerin veya sözcüklerin benzerliğidir.
25) Nedim şiirlerinde günlük hayatı işlemiş, şarkılar yazmış.
26) Nedim tasavvufla ilgilenmemiştir.
27) Fuzûli'nin şiirlerinde tasavvufla ilgilenmemiştir.
28) Fuzûli ve Nedim daha çok gazelleriyle tannmışlardır.
29) Fuzûli'nin mesnevisi vardır, Nedim'inki yoktur.
30) Halk hikayelerinin çoğu masal karakteri gösterir.
31) Kanuni'nin Mersiyesi, Baki'nin en ünlü şiiridir.
32) Divan şiiri, şiirsel değerleri ön plana alan ortak biçimler ve kalıplaşmış ortak kavramlar içerir.
33) Tekke edebiyatında şiirler insanlara tasavvufu, dini hakikatleri sunmak için yazılırdı. (Hem aruzla hem heceyle )
34) Kinaye, bir sözün gerçek ve mecaz anlama gelebilecek şekilde kullanılmasıdır.
35) Tevriye, bir sözün iki gerçek anlama gelebilecek şekilde kullanılmasıdır.
36) Cinas, yazılışları aynı anlamları farklı sözlerin şiirde alt alta kullanılmasıdır.
37) Tanzimat romanının içine öğretici bilgiler de serpiştiril-miştir.
38) Tanzimat romanında cariyelik kurumu ve alafrangalık özentisi işlenmiştir.
39) Tanzimat romanında rastlantılara sıkça yer verilmiştir.
40) Hüseyin Rahmi Gürpınar sokağı edebiyata sokmuştur.
41) Emile Zola, Auguste Comte'un pozitif felsefesinden etkilenmiştir.
42) Naturalizm, realizmin daha katı ve koyu şeklidir.
43) Bizde batılı anlamda roman Halit Ziya'yla başlar.
44) Halit Ziya edebiyatımızda realizmin öncüsü olmuştur.
45) Tahrib-i Harabat ve Takip, Harabat'a tepki olarak yazılmıştır. (İlk ikisi N. Kemal'in sonuncusu Ziya Paşanındır.)
46) Hüseyin Rahmi ve Ahmet Mithat geniş kitlelere seslen-mek için yazmışlardır.
47) Hüseyin Rahmi ve Ahmet Mithat "Toplum için sanat" görüşünü savunmuştur.
48) Hüseyin Rahmi ve Ahmet Mithat'ın romanlarında yer yer olayın akışını kesen açıklamalar vardır.
49) Karabibik edebiyatımızda realizmin başarılı bir örneğidir.
50) Karabibik kırsal kesim gerçeğine ilk değinen eserdir.
51) Karabibik'i romandan çok uzun bir hikâye saymak daha uygun olur.
52) 1859'da Yusuf Kâmil Paşa Fenelon'dan Telemak'ı çevirmiş, bu eser ilk manzum çeviridir.
53) Fikret'in Hasta Çocuk, Nesrin ve Balıkçılar'ı günlük hayat izlenimlerinden esinlenerek oluşturulmuş şiir biçimindeki hikayelerdir.
54) Tevfik Fikret, nazmı nesre yaklaştıran, hem aruz hem heceyle yazan, aruzu Türkçeye ustalıkla uygulayan, şiirlerinde toplumsal konulara değinen, didaktik şiirler de yazan bir sanatçıdır.
55) Servet-i Fünuncular batıcı, ağır bir dil kullanan, "sanat için sanat" görüşünü benimseyen, dışa açılmayan, karamsar kimselerdi.
56) Dünya edebiyatında ilk deneme ustası: Montaigne...
57) Haşim de Cenap Şehabettin gibi hem şiir hem de nesir alanında eserler vermiştir.
58) Haşim hiç heceyle yazmamıştır, Fransız sembolistlerinden etkilenmiştir.
59) Sembolistlerinden kapalılıktan, alaca karanlıktan, müzikten, anlamı deşmemekten hoşlanırlar.
60) Milli Edebiyatçılar, toplumcu, sade dili savunan, milli değerlere önem veren, hece veznini savunan ve uygula-
yan, tarihi konulara ilgi duyan kimselerdir.
61) Vurun Kahpeye, Yaban, Ateşten Gömlek, Küçük Ağa Kurtuluş Savaşı döneminin havasını yansıtan romanları-mızdandır.
62) Romantizmde duygu, zıtlıklar, ak - kara çatışması, Yerli ve tarihi konulara ağırlık verme, "toplum için sanat" görüşü vardır.
63) Realizmde gerçekçilik, gözleme önem verme, hayalleri ve kişiselliği reddetme, saf, duru bir dil ve yapmacıklıktan uzak durma esastır.
64) Klasisizm: akıl, sağduyu, kuralcılık, sağlam bir dil, seçkin kahramanlar, "sanat için sanat", Yunan ve Latin kaynakları, bayağılık ve basitlikten uzak durma...
65) Parnasizm, realizmin şiire uygulanışıdır, "sanat için sanat" görüşü hakimdir, şekil güzelliğine önem verilir, lirizm yok, gerçekçilik var. (romantizmde lirizm var)
66) Naturalizm: Gözlem, deney bilimsellik, iğrençlik, pislik, bayağılık, küfür, çevre tasvirleri...
67) Akımların çıkış sıraları: Klasisizm, romantizm, realizm, Naturalizm, Parnasizm, Sembolizm, Sürrealizm, Empresyonizm, Dadaizm, Exiztansiyalizm, Fütürizm
68) Klasisizm: Belli ölçü ve kurallara bağlılık, Romantizm: Duygusallık, Realizm: Gerçekçilik, Naturalizm: Aşırı ger-
Çekçilik, bilimsellik, Parnasizm: Şiirde gerçekçilik, Sembolizm: Kapalılık, gizlilik, Sürrealizm: Gerçeküstücülük, Empresiyonizm: Varoluşçuluk, hiççilik, Fütürizm: Makinacılık, bezmişlik...
69) Gazete köşesinde günlük olayları derinliğine inmeden kişisel biçimde anlatan yazı, fıkra; bir eseri iyi ya da kötü yanlarıyla değerlendiren yazı, eleştiri; konuları bilimsel temellere dayandıran yazı, makale; kişisel düşünceleri içten bir biçimde dayatma düşüncesi gütmeden veren yazı, deneme; okuyucuyla konuşuyormuş gibi samimice kaleme alınan yazı sohbet; gün gün bazı olay veya durumları anla-tan yazı, günlük; Baştan geçen bir olayı anlatan yazı anı'dır.
70) Lirik şiir: Coşkulu, duygulu, içten şiir...Epik şiir: Kahra-manlık, yiğitlik şiiri... Pastoral şiir: Tabiat, kır, çoban, koyun-kuzu şiiri... Dramatik şiir: Acıklı, içli şiir... Didak-tik şiir: Öğretici şiir... Satirik şiir: Alaylı, hiciv veya yergi şiiri...
71) Mehmet Akif öğretici şiirler yazan, aruzu konuşulan dile ustalıkla uygulayan, sosyal konulara eğilen, milli heyecan ve yurt sevgisiyle dolu şairimizdir.
72) Seci: Düzyazıdaki (nesir) ses benzerliği (kafiye)
73) Masallar anonim, miş'li geçmiş zamanlı, eğitici amaçlı,olağanüstü olayları anlatan ürünlerdir.
74) Servet-i Fünuncular hikaye ve romanda realist ve natu-ralist; şiirde parnasist ve sembolisttirler.
75) Tanzimat'ın ilklerinde romantizmin etkisi görülür.
76) Servet-i Fünuncular hikaye, şiir, roman, fıkra, makale yazmışlardır.
77) Ömer Seyfettin hikayelerinin konuların, günlük hayat-taki gözlemlerinden, çocukluk anılarından ve tarihten almıştır.
78) Fecr-i Aticiler fazla bir yenilik getirememişler, onlara göre "Sanat kişisel ve saygıya değerdir.", bunların iki yıl kadar bir serüvenleri vardır. (Haşim önce Fecr-i Ati-ci sonra bağımsızdır.)
79) Servet-i Fünuncular sone ve terza rimalar denemişler-dir, aruz kullanmışlar, nazmı nesre yaklaştırmışlar (ser- best müstezat), yabancı sözcüklere yüklü ağır bir dil kullanmışlar, batılı anlamda bir çok ürün ortaya koymuşlar.
80) Divan edebiyatında parça güzelliği Tanzimat edebiya-tında bütün güzelliği; divan edebiyatında sanatçılar seçkin kişiler için şiir yazmışlar, Tanzimat edebiyatında halk için; Divan edebiyatında aruz kullanılmış, Tanzimat edebiyatında aruzun yanında az da olsa hece kullanılmış; Divan nesrinde söz hünerleri göstermek önemli-dir, Tanzimat nesrinde ise birtakım düşünceleri halka yayma amaçlanmıştır.
81) Firdevsi'nin Şehnamesi, Homeros'un İlyada ve Odisse'si birer doğal destandır.
81) Tanzimatçılar eski edebiyata karşı oldukları halde şiir de eski şekilleri kullanmaktan vazgeçememişler.
82) Tanzimatçılar eski edebiyata karşı oldukları halde şiir de eski şekilleri kullanmaktan vazgeçememişler.
83) Dilde "Yeni Lisan" adıyla edebiyata giren gurup Milli Edebiyatçılardır.
84) Aiskhyls, Sophokles,Aristophanes, Euripudes eski Yunan Edebiyatı tiyatro yazarlarındandır.
85) Tevfik Fikret "Sis" şiirinde İstanbul'u pislik içinde bir şehir olarak anlatmıştır; Yahya Kemal bu şiire cevap olarak: "Siste Söyleyiş" şiirini yazmıştır.
86) Tevfik Fikret hem aruz hem de heceyle yazmıştır. Yahya Kemal sadece "Ok" şiirini heceyle yazmıştır.
87) Ziya Paşa, Ahmet Muhip Dranas, Faruk Nafiz Çamlıbel'in hem hece
88) Pir Sultan Abdal Tekke edebiyatının coşkun (lirik) bir şairdir.
89) Bir ses benzerliği yarım kafiye, iki ses benzerliği ve sondaki uzun sesliler tam kafiye, üç ve daha fazla ses benzerliği zengin kafiye... Tunç kafiye de bir çeşit zengin kafiyedir. Yazılışları aynı anlamları farklı söz-cüklerin alt alta kullanılması cinaslı kafiye... Aynı görev ve anlamdaki sözcük, yapım veya çekim ekleri: redif...
90) Ahmet Haşim Fecr-i Ati'cidir, Fecr-i Ati edebiyatı son bulunca bağımsız çizgide devam ediyor.
91) Gazelle koşma içerik yönünden birbirine benzer, şekil-ce ve vezince farklıdırlar... (Gazel aruzla, koşma heceyle yazılır.)
92) Karagöz, meddah ve ortaoyunu göze, kulağa seslenir, birden fazla kişiyle oynanır, güldürü ağırlıklıdır, şive taklidinden yararlanır, sözlü tiyatro örneğidirler...
93) Divan şairleri genellikle takma ad (mahlas) kullanırlar. Divan şiirinde nazirecilik (benzer şiir yazma) vardır. Aşık edebiyatında ustalık-çıraklık geleneği vardır...
94) Okun Ucundan Yakup Kadri'nin mensur (düzyazı) şiiridir. (M. Rauf'un Siyah İnciler'i de bu mensur şiirdir.)
95) Divan edebiyatında zengin kafiye ve göz kafiyesi var-dır. Halk edebiyatında kulak kafiyesi ve yarım kafiye...
96) Klasik komedide karakterler sıradan, konular çağdaş toplumdan, günlük yaşantıdan alınır, toplumsal çelişki-lerin gülünç yanları vurgulanarak insanı düşündürmek amaçlanır, vurma, yaralama gibi acı verici olaylar izle-yicinin gözü önünde canlandırılabilir, birbiri ardınca sürüp giden diyalog ve koro bölümleri vardır. Trajedide korku, mitolojik, tarihi konular var, korkunç, çirkin olaylar sahnede gösterilmez. Dram ikisinin ortası...
97) Ali Şir Nevâi hamse (beş mesnevi) sahibidir. İlk tezki-reyi (Mecalisü'n- Nefâis) yazmıştır. Dört divanı vardır. Türkçenin Farsçadan üstün ve zengin bir dil olduğunu ispatlamak için Muhakemetü'l-Lugateyn'i (iki dilin karşılaştırması) yazmıştır.
98) İslamiyet öncesinde koşuklar, sagular, destanlar; dört-lükler biçiminde, hece vezniyle ve yarım kafiye kullanılarak söylenmiştir.
99) Yapma destan, tabii destanların oluşum sürecinden geçmeyen, bilinen bir kişi tarafından tabii destanlara benzetilerek yazılan destanlardır.
100) Orhun (Göktürk) Abideleri, 720'de Vezir Tonyukuk, 732'de Kültigin, 735'te Bilge Kağan adına dikilen ve Türk tarihinin, dilinin, kültürünün, edebiyatının en ö-nemli belgeleridir.
101) İslamiyet öncesinde Göktürkçe ve Uygurca olmak üzere iki dil kullanılmıştır.
102) Aşık edebiyatında koşma, semaî , varsağı; Tasavvuf (tekke) edebiyatında: İlâhi, nefes, deme, şathiye, devri-ye, hikmet; Anonim halk edebiyatında mani, türkü, ağıt, destan, ninni, tekerleme gibi nazım şekilleri kulla-nılmıştır.
103) Kutadgu Bilig İslami dönem ilk eserimizdir, mesnevi biçiminde aruzla yazılmış didaktik bir siyasetnamedir, Yusuf Has Hacip yazmıştır. Eser 6645 beyitten oluşuyor, eserde173 de dörtlük de vardır.
104) Divan-ü lugüti't Türk, Araplara Türkçe öğretmek içinKaşgarlı Mahmut tarafından yazılmış tarih, kültür, coğrafya, sanat ve edebiyatla ilgili değerli bilgiler içeren 7500 civarında kelimelik ilk lugatımızdır.
105) Muhakemetü'l Lugateyn, Ali Şir Nevâi tarafından 15. asırda yazılmış Türkçenin Farsçadan zengin ve geniş bir dil olduğunu ispatlamaya çalışan ikinci önemli dil ürünümüzdür.
106) Edip Ahmet Yükneki'nin Atabeü'l Hakayık'ı 12. asırda yazılmış mesnevi tarzında yer yer dörtlüklü bölümleri de bulunan öğretici (didaktik) bir eserdir.
107) Divan-ı Hikmet, Hoca Ahmet Yesevi'nin müritlerine tasavvuf hakikatlarını anlatmak için heceyle ve dörtlük-ler biçiminde yazdığı "Hikmet"lerini içeren bir 12. asır eseridir.
108) Dede Korkut Hikayeleri, Müslüman Oğuzların hayatını anlatan destan döneminden halk hikayeciliğine geçiş döneminde ortaya konmuş 15. asırda yazıya geçirilmiş şiir ve düzyazı içiçe on iki hikayeden oluşan anonim bir eserdir.
109) Dünya edebiyatının en ünlü komedi yazarı Moliere'dir. Moliere'in Gülünç Kibarlar, Kibarlık Budalası, Hasta-lık Hastası, Cimri, Tartüffe gibi eserleri vardır.
110) Ahmet Mithat Efendi, çok yazı yazdığı ve 200'den fazla esere imza attığı için "yazı makinası" olarak ün salmıştır. Tanzimat yazarları içinde halka en yakın, halka okuma alışkanlığı ve zevki kazandırmaya çalışan, halkın kültürünü zenginleştirmeyi, bilgisini arttırmayı kendisine amaç bilmiştir. Bu yüzden romanlarında yer yer konu dışı, teknik açıdan kusurlu sayılabilecek, bil-giler yer alır. Hüseyin Rahmi Gürpınar da Ahmet Mithat Efendi'nin yolunda giderek eserlerinde halkın değerlerini, şivesini, kültürünü yansıtan eserler yazmıştır.
111) Tanzimatın 1. dönem sanatçıları toplum için sanatı sa-vundukları halde 2. dönem sanatçıları kişiselliğe ağırlık veren bir çizgi izlediler. 1. dönem sanatçıların en güçlü-sü Namık Kemal, 2. dönem sanatçıların en güçlüsü Abdülhak Hamid'dir.
112) Edebiyatımızın en güçlü sembolisti Ahmet Haşim'dir.